Dünyanın Bütün Kedileri


1_ Kitabın ismi: Dünyanın Bütün Kedileri
2_Yazarı:
Çetin Öner
3_Yayınevi: Can Çocuk Yayınları
4_ Resimleyen: Mustafa Delioğlu
5_Türü: Şiir
6_Yaş grubu: 8+
7_Basım yılı: 2005

Eleştiren: Bilgin Adalı


Gizli bir Kediler Cumhuriyeti’dir İstanbul. Dünyanın hiçbir kentinde, bu kadar çok ve elbette bu kadar güzel kediyi göremezsiniz sokaklarda. Karası, beyazı, tekiri, mestanı, sarmanı, karması, kırmasıyla tam bir kediler cennetidir İstanbul. İşte bu konuda bir yazı yazacaktım ama, küçücük bir sürpriz, başka bir yazı yazmaya yönlendirdi beni. Kediler Cumhuriyeti yazımı sonra da yazarım.

Otuz yılı aşkın bir süredir tanırım Çetin Öner’i. Tamı tamına otuz yıl önce, ilk kitabı Gülibik’i* yazdığında, kitap yayınlanmadan okuma şansını bulan iki üç kişiden biri bendim. Yazdığımız her şeyi heyecanla paylaşırdık o zamanlar...

Sonra yollarımız ayrıldı. Uzun yıllar kesişmedi yollarımız. Yıllar sonra karşılaştığımızda, saçları ağarmıştı ikimizin de. Ama yüreklerimizdeki o genç heyecan yerli yerinde duruyordu. Gençlik yıllarımızdaki heyecanla sarıldık birbirimize.

Bugün postadan bir kitap çıkageldi: Dünyanın Bütün Kedileri** Çetin Öner’in yeni kitabı... Kediler üstüne manzum bir öykü. Çetin kendi kedisinin -kedilerinin- gerçek öyküsünü anlatıyor.

Elimin altında okunmayı bekleyen onca kitap varken, şöyle bir karıştırmak üzere elime aldığım kitabı, büyük bir keyifle bir çırpıda okuyup bitiriverdim.

Kedilerin öyküsü değil Çetin Öner’in anlattığı. Kediler baş kahraman ama, anlatılan bir sevgi öyküsü... Bir sevda öyküsü.

Kitaba geçmezden önce size Çetin Öner’den söz etmeliyim biraz:

Geçmişi karanlık (!) ve karışık yazarlarımızdan biri Çetin Öner. Gülmeyin öyle. Bankacılık öğrenimi görmüş biri (Banka deyince hemen durakladınız değil mi? Sıkı durun öyleyse, arkası geliyor...) durup dururken, bankacılık yapıp köşeyi dönecek yerde niye Ankara Sanat Tiyatrosu’na girip oyunculuk yapar ki? Çetin Öner’in gizli tarihinin karanlık noktalarından birisidir bu. Girdiği tiyatro kumpanyası AST da çok şaibeli (!) bir yerdir zaten.

AST’ta rahat durur mu Çetin Öner? Durmaz elbette. 40 oyunda görev alır ama, ille de karanlık bir şeyler yapacaktır. Hemen TİSEN’e (Tiyatro İşçileri Sendikası) üye olur ve üç yıl boyunca bu sendikanın Ankara Şube Başkanlığı görevini üstlenir.

Bakar ki Tiyatro dünyasında bütün karanlık işler kotarılmış, o zamanlar, astığı astık, kestiği kestik bir yönetimin elinde bulunan TRT’ye girer. İlk işi de, tüm zamanların en şaibeli (!) yazarı Aziz Nesin’in “Yaşar Ne Yaşar, Ne Yaşamaz”ını TV dizisi olarak çekmek olur. TRT yönetimi başta ırın-kırın etse de, dizi öyle bir tutulur ki, tam bir şenlik olur. Ancak, bir yığın saçma sapan dizi tekrar tekrar yayınlansa da, Çetin’in bu dizisi arşivlerin derin kuyusunda uyutulur.

TRT’yi de yeterince karıştırdı ya, çocuk edebiyatına el atar Çetin Öner. “Gülibik” diye abuk subuk bir çocuk kitabı yazar. Çoktan kesilip kızartılmış aptal bir horozun öyküsüdür bu. Her nedense Almanlar bu öyküyü çok severler, kendi dillerine çevirip yayınlarlar. Beş baskı yapar bu ülkede Gülibik. (Alman kafası işte, neyi neden beğendiği sorulur mu?) Sonra da ZDF’nin (bu da Alman sinema kumpanyası) TRT ile ilk ortak yapımı olarak filme çekilir. Alman bastırınca TRT ne diyebilir ki, hemen razı olur. Oysa TRT’ye kalsa, Çetin’i işten atacak... Ortalığı karıştırmanın bundan iyi yolu olur mu?

Çetin Öner bakar ki bu çocuk kitapları konusu, ortalığı karıştırmada çok işe yarıyor, hemen kolları sıvar, dört kitap daha yazar. Dünyanın Bütün Kedileri, Çetin’in altıncı çocuk kitabı...

Siyamlı bir kedi olan, Maviş’le başlıyor kitap. Beş yavru doğuruyor Maviş ve ilk kez dede yapıyor Çetin Öner’i. Haberi alınca Çetin ve sarı vosvosu düşüyorlar yollara... Yaptıkları yolculuk, tam bir şenlik... Maviş’le başladık ya, aklımız Maviş’te bile olsa, vosvos baş kahraman oluveriyor yol boyunca. Aksırıp tıksırsa da, saatte 100 kilometreyi vuruyor sonunda... Şiiri şiir tadında, öyküsü öykü tadında bir anlatıyla, Çetin ve sarı vosvos Maviş’e ve torunlara kavuşuyorlar sonunda. Hiç kesilmeden sürüyor sevda öyküsü.

“Dünyanın Bütün Kedileri”ni yazan Çetin öner bir deli... Kitabın resimlerini çizen Mustafa Delioğlu, adı üstünde bir zırdeli... Öyle güzel resimler yapmış ki, kesip, çerçeveleyip duvarıma asmak geliyor içimden kitaptaki resimleri. Bu ikisini bir araya getiren Can Çocuk’un Yayın Yönetmeni Samiye Öz de onlardan geride kalmaz doğrusu delilikte. O da bildiğim kadarıyla tam bir kedi delisi... Bir araya getirivermiş hepsini: Üç deli, bir sarı vosvos bir de bir zamanların Başbakanı’nın gelini olan Maviş kedi. (Bu gelin olma konusunu da kitabı okuyunca anlayıp benim gibi güleceksiniz.)

Maviş’in sonu biraz hüzünlü. Ama yavrusu Tora, Anadolu efsanelerindeki kahramanlar gibi geziniyor ortalıkta.

Yok... Anlatacak değilim kitabın tümünü. Başta da söylediğim gibi, bir sevgi, bir sevda öyküsü bu. Yalnız çocuklar değil, analar babalar da okumalı. Hele kedisevenler mutlaka ama mutlaka okumalı bu güzel kitabı. İçinde kedi yaşayan her eve girmeli bu kitap. İlköğretim okullarında, hayvan sevgisinin ne olduğunu anlatmanın yanı sıra, öğrencilere şiir tadını aşılamak için okutulmalı

Sevgili Çetin Öner’in, yeni kitaplarını bekliyorum. Merak ve heyecanla...


0 yorum: