İKİ ÇOCUĞUN DEVRİALEMİ (Jean de la Hire)










1_ Kitabın ismi: İki Çocuğun Devriâlemi
2_Yazarı: Jean de la Hire
3_Çizer: Başak KARACA
4_Yayınevi: Can Çocuk Yayınları
5_Uyarlayan: Erdal ÖZ
6_Fransızcadan Çeviren: Gülten İldeniz
7_Türü: Öykü
8_Yazar Hakkında: 1878’de doğan Fransız yazar Jean de la Hire’in ilk edebiyat ürünleri, gazetelerde, seri halde yayınlandı. 1908’de Le Matin gazetesinde çıkan La Roue Fulgurante adlı bilimkurgu romanın kazandığı büyük başarı, Jean de la Hire’i daha sonra da bu tarz kitaplar kaleme almaya yöneltti. İki Çocuğun Devriâlemi’yle dünya çapında tanındı.
9_Yaş grubu: 7+
10_İlk basım yılı: Ekim 2004

Eleştiren: Bilgin ADALI
YENİ BİR KİTAPTA
ÇOK ESKİ DOSTLARLA
YENİDEN BULUŞMAK…

50’li yıllarda, Mersin 5 Ocak İlkokulu’nda okurken, 12-13 yaşındayken tanıştım Jano ve Yanik’le. Jean de la Hire’in 11 cilt olarak basılan (hangi yayınevi olduğunu anımsamıyorum şimdi) “İki Çocuğun Devriâlemi” kitabının baş kişileriydi Jano ve Yanik. Biri 15, öteki 13 yaşında kimsesiz iki çocuk (ve Sultan adında bir köpek)… Kitapta, bu iki çocuğun (ve Sultan’ın), elektrikle çalışan, özel bir motosikletle yaptıkları dünya turu ve bu tur boyunca yaşadıkları serüvenler anlatılıyordu. Hayal gücünü gıdıklayan, serüven duygusunu kucaklayan, değişik ülkeleri, değişik insanları, gelenekleri, hayvanları, bitkileri ve elbette buralarda yaşanan serüvenleri çok canlı bir biçimde anlatıyordu kitap.
Bu iki çocuk, izleyen 50 yıl boyunca, iki eski dost olarak hep benimle birlikte oldular belleğimin bir kıyıcığında. O kitaplarla bir daha karşılaşmadım. Sahaflarda bile. Ama, bilinçli ya da bilinçsiz hep aradım, sevgiyle andım onları.
Bu yıl Tüyap’da, Can Çocuk’un köşesinde, bir afişte yeniden buldum bu eski dostları. Sonra, birinci kitabın matbaadan yeni gelmiş, mürekkebi bile kurumamış ilk kopyalarından birini geçirdim elime.
Dün gece, geç saatlere kadar hiç ara vermeden “İki Çocuğun Devriâlemi”nin birinci cildini okudum. 50 yıl önce yaşadığım heyecanla. Hani, “bir solukta” denir ya, tam öyle işte.
Geçen 50 yılda, ben çok değişmiştim ama, onlar hiç değişmemişti… Hâlâ genç, heyecanlı, atılgan ve temiz yürekliydiler. Yaşam karşısındaki o çocuksu şaşkınlıkları hiç geçmemişti. Ama öyle değil midir roman kişileri? Hep aynı kalmaz mı onlar?...
Kitabın yazarı Jean de la Hire (1878-1956), 1900’lü yılların başlarında yayınladı ilk yapıtlarını. La Roue fulgurante (Işıldayan Tekerlek) adlı bilimkurgu kitabı bir gazetede tefrika edildiğinde, büyük bir başarı kazandı. O dönemde moda olan dizi kitaplar yazdı. Bunlardan Bir İzcinin Serüvenleri (28 cilt), Paul Ardent’in Serüvenleri (6 cilt), Denizaltı Korsanları (79 cilt), esrarengiz olayların ele alındığı ya da bilim kurgu türünden olan çeşitli romanlar sayılabilir. Aslında yetişkinler için yazmış olduğu, “İki Çocuğun Devriâlemi” ise çok kısa sürede, çocuk ve genç okurların gözdesi haline geldi.
Jean de la Hire, 1956’da 78 yaşında öldüğünde, yayınlanmış 150’nin üstünde romanı vardı.

Jano ile Yanik, anasız-babasız büyümüş iki çocuktur. Altlarında, Jano’yu büyüten Dulong Usta’nın icadı olan çok özel bir motosiklet vardır. Bir rastlantı, Jano’nun motosikletiyle bir dünya gezisi yapmaya karar verip yola çıktığının ikinci günü onları karşılaştırır. Kısa sürede kaynaşan iki genç, bu yolculuğu birlikte yapmaya karar verirler. Bu uzun yolculukta, iki genç gerçekten son derece heyecan verici serüvenler yaşarlar. Bu serüvenler boyunca yazar, serüven tadını hiç bozmadan, çeşitli bilgiler aktarır okuyucusuna, kimi etik dersler verir.
Aslında anlatılanlar, iyi ile kötünün, etik olanla olmayanın çatışmasında, iyinin ve etik olanın zafer kazandığı olay örgüleridir. Ama yazar didaktik olmayan ve çok gerçekçi bir anlatım biçimini seçtiğinden, çocuklar ve gençler kadar yetişkinlerin de keyifle okuyabilecekleri bir yapıt ortaya çıkmıştır.

Kitabı bugün okuyanların, elli yıl önce okumuş olanlardan daha büyük bir zevk alacaklarına inanıyorum (en azından benim için böyle oldu). Bugünün okuyucuları, televizyon kanallarında yayınlanan doğa belgesellerinden tanıdıkları ortamlarda yaşanan serüvenleri okuyacaklar. “Pars” dendiğinde, “piton” dendiğinde nasıl bir canlıdan söz edildiğini bilerek okuyacaklar.

Kitabın arka kapağında, “Türkiye’de yaşı altmışları, yetmişleri bulan pek çok kitap okuru, kitap okuma sevgisini bu kitapla aldığını söyler.” deniyor. Bu kitabın, zaten var olan kitap okuma sevgimi pekiştirdiğini söyleyebilirim ben de. (İlginçtir, kısa süre önce Ertuğrul Özkök, Hürriyet’teki bir yazısında, çocukluğunun unutulmazlarından biri olarak bu kitaptan söz ediyordu. Demek ki en azından iki tanık var şimdilik.)
Gülten İldeniz’in duru Türkçe’siyle dilimize yeniden kazandırılmış olan “İki Çocuğun Devrialemi”ni, televizyon ve bilgisayar çağı çocuklarıyla, yüreklerinde hâlâ serüven kıvılcımları olan yetişkinlerin bugün de zevkle okuyacaklarına inanıyorum. Ben, her ay bir cildinin yayınlanacağını duyduğum kitabın ikinci cildini heyecanla bekliyorum. (ekim 2004)

1 yorum:

Bu kitabın çok eski bir baskısı fasiküller halinde babamın kitapları arasında vardı. Muhtemelen 1940'lardan kalma. Ben ortaokuldayken onları bir kitap halinde ciltlerken, bir yandan da okumuştum. Çok sürükleyici ve dostluk duygularını geliştirici bir serüven. Tüm çocuklara tavsiye ederim.